Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Verimli Ders Çalışma Teknikleri |
|
|
Verimli Ders Çalışma Teknikleri
Verimli çalışma olumlu öğrenmenin meydana getirilmesi olayıdır. Verimli çalışma yolları, bireyin zeka, yaş, genel uyarılmışlık hali ve kaygı durumu ile daha önceki öğrenmelerden yapacağı aktarmalarına göre değişmektedir. Bu nedenle kesinleşmiş bir takım yöntemlerin verilmesi doğru olmaz. Burada olumlu öğrenmeyi sağlayacak ipuçları verilecektir. Kullanılacak yöntem ve yöntemler bireysel özelliklere göre ve birey tarafından seçilmektedir.
1. Öğrenilecek malzemenin türü ve özellikleri:
Bu öğrenme olayı ile yakından ilgilidir. Öğrenen kişi, öğrenilecek malzemeyi değiştirmezse de, malzemeyi kolay ya da zor yapan şeylerin ne olduğunu çözümleyebilir. Bunları öğrenme yöntemine uygulayabilir.
Çevresindeki malzemeden kolayca ayırt edilebilen şeyler çabuk öğrenilir, çünkü ayırt edilebilirlik dikkati çeker, dikkati çeken şey kolayca öğrenilir. Okullarda bu durumu öğretmenin göstermesi faydalı olabilir.
Sözel öğrenmelerde öğrenilecek malzemenin hatırlattıkları ne kadar çoksa malzeme o kadar anlamlı demektir. Daha az nesneyi çağrıştıran kelimeye göre daha kolay öğrenilmektedir. Örneğin; "mutfak" kelimesi içinde bulunan pek çok malzemeyi hatırlattığından, daha az malzemeyi anımsatan "merdiven" kelimesinden kolay öğrenilir. Bu olay öğrenmenin olumlu aktarılmasıdır.
Kavramsal benzerlikleri yüksek olan malzemenin öğrenilmesi kolay olmaktadır. Benzerliğin yüksek olması, bir başkası tarafından hatırlanılması ile öğrenmenin gücünün arttığı saptanmıştır. Bunun yanı sıra kavramsal benzerliklerle yapılan öğrenmelerden daha başarılı olduğu saptanmıştır.
2. Alıştırma ve alışkanlıklar meydana getirmesi:
Psikoloji ve fizyoloji bakımından alıştırma bir hareketin tekrar tekrar yapılmasından başka bir şey değildir. İlk kez yapılan bir hareket yavaş ve zordur, oysa alıştırma yoluyla hareketlerde çabukluk ve güven sağlandığı gibi hareketi yaparken çekilen sıkıntıda gittikçe azalır. Eğer alıştırmalar sevilen bir şeyin karşıtı olur ve kişi istenilen davranışları büyük bir titizlikle yaparsa o alışkanlığın meydana gelmesi mümkün değildir. Alışkanlıkları daha çok öğrendiklerimizi aktarma işlerinde kullanırız. Bu yüzden öğrenmede alışkanlıkların önemi büyüktür.
3. Öğrenme biçimlerinin, öğrenilecek malzemenin iyi biçimde öğrenilmesi için yapılacak işlemlerin düzenlenmesi, örgütlenmesi:
- Sonuçlar hakkında bilgi edinmekte öğrenme için önemlidir. Kendisinin ne kadar hatalı ya da hatasız öğrenmeler yaptığı hakkında bilgi edinen öğrenci çabuk öğrenmektedir.
- Okuma ya da anlatma. Tekrar tekrar okumak yerine okumaya ek olarak anlatma yapanların daha verimli öğrenme yaptıkları görülmüştür.
- İnsanların bir kısmı gözle, bir kısmı da kulakla daha iyi öğrenme yapar bu her ne kadar kişinin nasıl okuyup dinlediğine bağlıysa da anlatma ya da ezberden tekrara da yer verilmelidir. Kişinin aktif olması öğrenmelerin verimli olmasını sağlar. Okuma durumunda kişi pasif durumda olacağından öğrenenin verimi düşer.
- Bütün halinde ya da parçalara bölerek öğrenmenin de verimli öğrenmeye katkısı vardır
Verimli çalışma ve öğrenme yolları, öğretmen-öğrenci birlikteliğini ortaya koymaktadır. Öğrenmeye karşı istekli ve öğrenme için gerekli yeteneklere sahip olma, öğrenmede başarıyı etkileyen en önemli faktördür.Ancak, bazı yetenekli öğrencilerin yeterince çaba gösterdikleri halde bekledikleri verimi alamamaktan yakındıkları görülmektedir. Bu durum genelde verimli çalışma yöntemlerini kazanmamış olduklarından ileri gelmektedir. Bu durumda başarı düzeylerini korumak ya da yükseltmek için kişinin verimli ders çalışma yollarını bilmesi, zamanını ve enerjisini en yüksek verim alacak biçimde kullanması gerekmektedir.
Çabanın ve zamanın en ekonomik biçimde kullanılmasının ön şartı çalışma saatlerinin bir programa bağlanmasıdır. Düzenli bir çalışma programı yapmak ve bunu uygulamak başlangıçta kişiye zor gelebilir. Ancak böyle bir uygulamanın devamı, belli saatlerde belli işlerin yapılması alışkanlığının kazanılmasını sağlar. Çalışma zamanı gibi çalışma yerinin de belli olması, verimli çalışma için gerekli koşullardan biridir.
Çalışma ve dinlenme sürelerinin uzunluğu yaşa ve konuya bağlı olmakla birlikte ara vererek çalışmanın her zaman tek parça ve daha yoğun çalışmadan daha iyi sonuç verdiği söylenebilir. Uzun ve tek parça çalışma süreleri, ilgi azalması ve yorgunluğa neden olmaktadır. Kısa ve bitirilmiş iş, kişiyi uzun işten daha çok güdüler. Ayrıca, dinlenme süresinde zihin öğrenilen konuyla meşgul olmaya devam eder. Bu da doğru tepkilerin yerleşmesine, buna karşılık yanlış tepkilerin unutulmasına yardım eder. Bu bakımdan, zaman zaman ara vererek çalışma, yoğun çalışmadan daha etkili bir öğrenmeye olanak verir.
Ders programı nasıl yapılır?
- Aşama: Her dersten çalışmanız gereken konuları saptayınız.
- Aşama: Çalışmanız gereken dersleri ve konuları, haftanın günlerine bölerek yerleştiriniz.
- Aşama: Okuldan geliş zamanı ile uykuya yatış zamanı arasında kalan çalışma sürecinizi hesaplayın.
Örneğin: 16:00…………23:00
Bir gün boyunca yemek, dinlenme, okul işleri, varsa hobileriniz, spor, müzik ve benzeri günlük aktivitelerinizden arta kalan sürelerde, yaklaşık olarak 45 dakika çalışma ve 10 dakika ara ile belirlediğiniz konular bitinceye kadar çalışabilirsiniz.
Ders çalışma zamanında en yüksek verimi elde etmek için ,öğrenme seanslarının 45 dakikalık bölümlere ayrılması gerekir. 40 dakika ders çalıştıktan sonra mutlaka 5 dakika çalıştığınız konuları gözden geçirmelisiniz. Her çalışma seansından sonrada 10 dakikalık bir dinlenme arası vermek doğru olur; 10 dakikalık bir dinlenme aralığında beden gevşer, zihin öğrendiklerini sağlamlaştırır.
• Ders nasıl çalışılmaz ?
- Beden gevşek, uyuşuk ve kaykılmış. Sadece seçtiğiniz, size ilginç gelen konular üzerinde durursanız.
- Eğlence arar bir havanız varsa.
- Dersten derse, konudan konuya atlarsanız.
- Zaman zaman hayale dalarsanız çalışmanız bölünür.
- Düşünce kontrolünüz yoktur.
- Vakit geçirmek için resimlere, şekillere anlamsızca bakarsanız.
- Önemli kavramları atlar, öğrenme olayını hep sona ertelerseniz.
- Gözünüz aynı cümleye dakikalarca takılır, bazen sabırsızlıkla bazen de sıkılma nedeniyle acele ve atlayarak okursanız
- Gelişigüzel karalama yapar gibi not tutarsanız.
- Hatırlamayı rastlantılara bırakırsanız.
- Ders çalışma zorlaştığında veya sıkıcı olmaya başladığında çalışmayı bırakırsanız boşa vakit geçirmiş olursunuz.
• Ders nasıl çalışılır?
- Beden dimdik, tetikte ve aktif. Saçma ve önemsiz şeyleri bir kenara bırakarak, düşüncenizi önemli konular üzerinde yoğunlaştırırsınız.
- Öğrenmek ve kavramak isteyen bir tutum içinde olmalısınız
- Ders ayrımı yapmamalısınız, "ayrımları" anlamaya çalışmalısınız.
- Çalışmalarınızı,öğrendiklerinizi sindirmek için, aralıklı olarak sürdürmelisiniz.
- Düşüncenizi, sadece çalıştığınız konular üzerinde yoğunlaştırmalısınız.
- Konuyu daha iyi kavramak amacıyla yardımcı unsurlardan (cisimler, şekiller) yararlanabilirsiniz.
- Konuyu bir bütünlük içinde kavramaya çalışmalısınız.
- Anlamları belirlemek için zaman zaman çalışılmış konulara dönüp bakarak pekiştirme yapabilirsiniz.
İyi çalışma alışkanlıkları ne kadar erken elde edilirse, okul başarısı o oranda artar. Genellikle anne babaların ortak eğilimi, çocukların okuldan gelir gelmez derse başlamalarıdır. Ancak unutulmamalıdır ki çocukların dinlenmeye ve oyuna da gereksinimleri vardır. Anne babalar unutmamalıdırlar ki,çocukların iyi düzenlenmiş bir çalışma planına,kısa bir oyun saatini koymaları çalışmada verimi arttırabilir.
Bu verimi arttırmada bir diğer etken, çocuğun çalışması, ödevini yapabilmesi için çocuğun dikkatini toplayabileceği özellikte ve ilgisinin dağılmasına neden olabilecek şeylerden uzak olan belirli bir yere gereksinimi olmasıdır. Çalışma ortamının iyi olması, çocuğu derslere yakılaştırdığı gibi, başarısına da etken olur. Çocuğun derslerini yapamadığı zaman anne babaların bağırıp çağırması yerine üstlerine düşen sorumluluk, öğretmenin çocuğu kendi başına yöneltme konusundaki çabalarına yardımcı olmak ve onları uygulamak olmalıdır. Ödevin yapımı sırasında dikte edici olmak yerine, geri planda kalıp destek sağlayıcı bir tutum göstermek, gerektikçe konuyu açıklamaya yardımcı olmak, kırıcı ve aşağılayıcı eleştirilerden kaçınmak, çocuğun öz güveninin gelişmesine yardımcı olacağı gibi, elverişli bir aile ortamı ve uygun çalışma koşulları sağlandığında başkalarının düşüncelerine değer verme, düşüncesini özgürce söyleme, doğru okuma yazma, akıcı konuşma gibi değerlerde kazanabilir.
DERS ÇALIŞMA TAKTİKLERİ
"Hiç kimse başarı merdivenlerine elleri cebinde tırmanmamıştır." (S. Keth Moerhad)
Verimli çalışmanın yapılabilmesi lüzumsuz vakit kaybının önlenebilmesi için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir.
Çalışma yerimiz nasıl olmalı:
Çalışmanın sağlıklı sürdürülebilmesi için çalışma odası düzenlenmelidir. Çalışma odasındaki eşyalar sizin ilginizi dağıtacak şekilde olmamalıdır. Odanız sabit olmalı, sade döşenmiş olmalıdır. Çalışma yaptığınız masanız cama çok yakın olmamalı dışarıdaki olayların ilginizi dağıtması önlenmelidir. Masanız, karşıdan ışık gelecek şekilde konulmalıdır. Odanız sık sık havalandırılmalı, oturacağınız sandalye ve masanız sizi uykuya sürükleyecek kadar çok rahat olmamalıdır. Çalışma yeriniz yatmaya müsait olan divan ve çekyat gibi bir yer olmamalıdır.
Masanız dağınık olmamalı odanızda aradığınızı hemen bulabilmelisiniz. Odanız fazla sıcak ve karanlık olmamalı. Gürültüden uzak olmalı. Sadece sizin kullandığınız bir yer olmalı(mümkünse)
Odanızda çağrışımlarla hayal kurmanızı sağlayacak eşya bulunmamalı, eviniz bir odanın sizin için ayrılmasına müsait değilse, bir köşeyi çalışma köşesi olarak hazırlamalısınız.
Çalışma masanız oturduğunuzda sizi ders çalışmaya sürüklemelidir. Mümkünse çalışma masanızda çalışmanın dışında işler yapmamalısınız. Çalışma anında kullanılacak malzemeler masanızda hazır bulunmalıdır. Yatılı okullarda çalışma alanları, kütüphaneler, etüt salonları ve okuma salonlarıdır. Evinde çalışma için ortam bulunmayanlar kütüphane ve okuma salonlarında çalışmayı denemelidirler.
Çalışmaya Başlamak ve Devam Ettirmek
1- Çalışmaya başlamak:
"İnsanlık alemi başarılarını akıl ve zekadan çok iradesine ve cesaretine borçludur."
Çalışmaya başlanabilmesi için insanın çalışmaya ruhen hazırlanması gerekir. Çalışma yasak savma kabilinden olmamalıdır. İnsan hayatının en büyük düşmanı umutsuzluk ve bezginliktir. Öğrencileri çalışmaktan alıkoyan genellikle bu duygulardır.
Başarılı bir insan olmayı istiyorsanız kendinize güvenmeli, iradenize hakim olmalı, ümitsizlikten uzaklaşmalı, azimle gayretle düzenli bir çalışmaya başlamalısınız.
Çalışmaya başlamak için hayal kurmadan, endişeye kapılmadan, dikkat dağıtacak şeylerden uzaklaşarak, çalışma ortamınızı iyi düzenleyerek iradenizi zorlamalısınız. Hedeflerinizi sık sık hatırlatmalı kendinizi motive etmelisiniz.
2- Çalışmayı devam ettirmek:
Çalışmanın devam ettirilmesi için insan fikrinin dağılmasına sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. Ders çalışmaya tam başlamışken masanızdaki bir cihaz, karşınızdaki bir resim, pencereden gördüğünüz bir olay sizi hayal aleminize götürüp çeşitli çağrışımlar yaptırabilir. Bunu önleyebilmek için daha önceki bölümde ifade ettiğimiz fikrinizin dağılmasını sağlayacak faktörleri ortadan kaldırmanız gerekir. Yine de kendinize… dakika ders çalışayım 15 dakika hayal kurmak için mükafat vereceğim diyebilirsiniz. Keza hayallerinizin bitmesini bekleyip sonra çalışmaya başlamayı deneyebilirsiniz. Hayallerinizden kurtulamıyorsanız yerinizi, oturuşunuzu değiştirerek uzaklaşmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca çalışmanın devam ettirilmesinde en önemli engellerden birisi de öğrencinin taşıdığı endişelerdir. "Bu kadar dersi nasıl halledeceğim. Yeteri kadar vaktim yok. Bu konular zor gibi" endişeler çalışmanın devamını engeller.
Kendi kendinize düşünün; endişelerim benim işimi kolaylaştırıyor mu? Başarılı olmama yardımcı oluyor mu? Yoksa kendi kendimi daha zor duruma mı sokuyorum? şeklinde sormalı ve hedefe varmanıza engel olan bu endişelerden sıyrılmalısınız. Bir engel de uzanarak çalışmaya kalkışmaktır. Uzanma hali gevşemeyi arkasından da uykuyu getireceğinden çalışmayı devam ettirmenizi güçleştirir.
Televizyon seyrederek veya müzik dinleyerek de ders çalışma yapılmamalıdır. Çünkü ders çalışma dikkat gerektirir. Böyle bir ortamda insanın dikkatinin dağılmaması mümkün değildir. Özellikle televizyon görüntülü olduğu için onda dikkatin dağılması diğerine göre daha kolaydır. Çalışmanızı devam ettirmenizi engelleyecek bütün faktörleri ortadan kaldırıp planınızı uygulamalısınız. Bazı öğrencileri de alışkanlıkları çalışmaktan alıkoyar. Ahmet Haşim "İnsanların en zalim efendisi alışkanlıklarıdır" demiştir. Alışkanlıklarınızı planınıza uydurmaya çalışmalısınız. Diğer planı aksatan faktörleri hatırlayınız.
|
|
|
|
|
|
|
TOPLAM 62590 ziyaretçi (114994 klik) kişi burdaydı!
made by HSNHSYN
|
|
|
|
|
|
|
|